Bleach Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Bleach Rpg

Bleach'e Hazır Mısınız?
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Hollowlar mı? Benim bölgemde mi?

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Mozichi Tumoshi
Usta İnsan
Usta İnsan
Mozichi Tumoshi


Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 25/02/10

Hollowlar mı? Benim bölgemde mi? Empty
MesajKonu: Hollowlar mı? Benim bölgemde mi?   Hollowlar mı? Benim bölgemde mi? I_icon_minitimeC.tesi Şub. 27, 2010 8:11 pm

Gece'nin bir köründe, üzerinde takım elbisesi ve çantasıyla birlikte yürüyordu Tumoshi. Yol karanlıktı, anlamsız şekilde dizilmiş sokak lambaları sokağı aydınlatmaya yetmiyordu. Derin bir iç çekti Tumoshi. "Neden bunu yapmak zorundayım ki?" diye düşünüyordu içten içe. Suratında duran cesur ve sinir dolu sırıtma bu işleri yapmaktan sıkıldığını gizleyemiyordu. Canı sıkılmıştı. Normalde savaştan ve dövüşlerden hoşlanan biriydi fakat karşısında iki vuruşta indirebileceği biri olduğu için o kadarda zevk almıyordu bu işten. Rakiplerinin birden fazla olması bu savaşta kendisine zevk veren tek şeydi. "Karşımdaki hıyarlar bir topu doldursalar iyi olur yoksa etraftaki evlerden bir iki tanesini yıkmak zorunda kalacağım" dedi sesli bir biçimde ve yürümeye devam etti.

Ne kadar yürürse yürüsün hiç yol alamıyormuş gibi hissediyordu. Alışmıştı bu sokaklara, evi gibiydi buralar. Yüzlerce hatta binlerce hollowu sonsuz karanlığa hapsetmişti bu sokaklarda. Shinigamiler işlerini iyi yapamıyordu ve Tumoshi'de onların arkasını toplamak zorunda kalıyordu. Bunu yapma gibi bir zorunluluğu yoktu, ama ne yaparsa yapsın tüm hollowları kendisine çekiyordu. Aslında bunu yapmasının başka bir nedeni daha vardı ; Daha fazla insanın hollow olmasını engellemek! Bir hollowun bir insanı yemesi o insanın hollowa dönüşmesi demekti. Ne kadar çok hollow olursa Tumoshi'nin işi o kadar zorlaşırdı. Yani bu amacında insanlığı korumak gibi saçma bir neden yoktu.

Son iki adımını yavaşça attı. Hedefinin bulunduğu noktaya gelmişti. Bulunduğu yer nemli bir ortamdı. Aynı zamanda yerde demir parçaları ve küçük su birikintileri vardı, yani düşmanını öldürmenin birden fazla yolu vardı. Daha hiç bir hollow gelmemişti bu noktaya ama yakında etraftaki tüm hollowlar buraya doluşurdu. Tumoshi'nin reiatsusu tüm hollowları kendisine çekmesi için yeterliydi. "Hepsini bir çuval dolusu toza çevireceğim!" dedi Tumoshi, bağırarak. Bir kaç dakika sonra tüm hollowlar yanında olurdu. Yavaşça çantasını yere koydu, kilitlerini açtı ve içerisinden büyükçe bir yastık çıkardı. Kocaman çantasının içinde taşıdığı tek şey bir yastık ve bir şişe sakeydi. Yastığı etraftaki bir duvara dayadı ve kafasını yastığa koyarak hollowların gelmesi için beklemeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kiriwa Enzio
Human
Human
Kiriwa Enzio


Mesaj Sayısı : 4
Kayıt tarihi : 05/03/10
Nerden : Ankara/ Keçiören

Hollowlar mı? Benim bölgemde mi? Empty
MesajKonu: Geri: Hollowlar mı? Benim bölgemde mi?   Hollowlar mı? Benim bölgemde mi? I_icon_minitimeC.tesi Mart 06, 2010 3:41 pm

Nefes al ve nefes ver. Gecenin bir yarısında sokağın ortasındayım ve yaptığım şey buydu. Ensemden ve alnımdan akan terler beni zorlasa da bunun sebebi yorulmam değildi. Reiatsusu düşük bir insan bunu asla anlayamayacaktır ama karşımda binlerce düşük seviye hollow vardı. En azından ustam bana böyle söyledi. Normal insanlar hollowları göremezmiş. Küçükken çektiğim o kadar işkencenin sebebini bu kadar basit açıklaması beni üzüyordu. Onlar normaldi de ben Anormal miydim? Kesinlikle! Tam bir yıldır güçlerimi kullanabiliyordum ama hep düşük seviye hollowlarla karşılaşıyordum. Şansım mı yok yoksa Reiatsum onları çekmeye yetmiyor mu hiç bilmiyordum. Ama bu sefer bir şeyler yakaladığım kesindi. Hollowlar hala düşük seviye olsada sayıları beni deli ediyordu. Tabii mutluluktan ama olsun. Muazzam bir miktardalardı ve sadece yumruklarımı kullanmak onları durdurmaya zor geliyordu. Çelikten bir zırhla kemiklerini kırmak daha kolay olabilir tabii. Fakat doğru zamanı bekliyordum. Tabii doğru zaman ne zaman oluyor? İşte bunu bilmiyordum.

Onlarla dövüşmek için Zırh kullanmayı hala düşünmüyordum ama Bollo di Diavolo'yu yani özel yeteneğimi açmam gerektiği kesindi. Çünkü saf yumruklarım bile daha fazla hollowu üzerime yoruluyordu ve ölmeden önce yepmak istediğim son birşey vardı. Bu her an veya hergün yapılacak bir istek olmadığından daha çok yolum vardı ama yaşamımı değerli kılanda buydu benim için. Bu yüzden ölmeyi hiç düşünmüyordum. Reiatsumu güçlendirerek ellerime aktardım. Daha onlarca hollow daha geliyordu. Ellerimde biriktirdiğim Reiatsuyu bir anlık bir salınım ile serbest bırakırken sessizce fısıldadım; "Bollo di Diavolo" Bu kelimeler ağzımdan dökülürken mührün avcumun içinde oluştuğunu hissediyordum. Şeytanın mührü ile yapabileceğim birçok farklı hareket veya saldırı vardı ama şuan yapacağım şey bariz bir şekilde belliydi. Ceketimin iç cebinden çelik parçasını çıkardım. Tüm avcumla ona değerken çeliğin özelliğini özümsemeye başladım. Özümseme tamamlanıp zırh hazır olduğunda ölümcül bir sesle fısıldamaya devam ediyordum; "Corazza di Acciaio" Çelik zırhımdan kuşku duymuyordum. Artık bu değersiz varlıkları avlamam an meselesiydi. Ancak tam bu sırada bir ses kulaklarımda çınladı ve muazzam bir Reiatsu hem hollowları hemde beni kendine çekmeye başladı:
"Hepsini bir çuval dolusu toza çevireceğim!"

Bu sesi duyduğum anda ürkmemek elimde değildi. Kulaklarımda çınlayan bu ses ustamın sesiydi ve belliydi ki karşımdaki hollowları istiyordu. Hollowlar birkaç saniye duraksayarak ne bana saldırdılar ne de ustama yöneldiler ama ne yaptıklarını anlayabiliyordum. Benim ve ustamın Reiatsularını karşılaştırıyorlardı. Güçlü olana saldırmak onlara da güç vereceği için bulabildiklerinin en güçlüsünü istiyorlardı. Bunu anlamak ve kabullenmek benim için zor değildi açıkçası. Onları beklediğim sürenin sonunda bir anda hepsi birden ustamın olduğu yöne doğru koşmaya başladılar. Sanki arkalarından atlı kovalıyor gibiydi. Tabii bu zırhla bir at kadar olmasa da normal bir insandan hızlıydım ama kendimi kast etmiyordum. Ölümüne bir açlık ile ustama doğru koşuyorlardı. Tabii bende onlara arkadan eşlik ediyordum ama onlardan hızlı koşmak istemiyordum. Ustamın gazabını görüp pişman olmaları benim daha çok işime gelirdi...

Bir dakika içinde ustamla göz teması kurabilecek konuma gelmiştim aramızda 30-40 metre ya vardı yada yoktu ama sorunum bu değil. Şuanda hollowları aramızda sıkıştırıp haklayabilecek bir mesafedeydik. Bu basit planı onunda kurmasını ve anlamasını umarak var gücümle zıpladım. Havadayken yumruğumu öyle sıkıyordum ki demir zırh olmasa elin kanayabilirdi. Demirin bana verdiği ağırlığı kullanarak düşüşümü hızlandırırken yumruğumu geriye doğru çektim ve son süratte yere savurdum. Bu hollowlara zarar veremeyecekti ancak yerde oluşan titreşim onların hareket kabiliyetini düşürüp ustama saldırı şansı doğuracaktı. İtiraf etmeliyim ki savaşmak bana zevk veriyor. Özellikle bir avantajın varsa.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mozichi Tumoshi
Usta İnsan
Usta İnsan
Mozichi Tumoshi


Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 25/02/10

Hollowlar mı? Benim bölgemde mi? Empty
MesajKonu: Geri: Hollowlar mı? Benim bölgemde mi?   Hollowlar mı? Benim bölgemde mi? I_icon_minitimePaz Mart 07, 2010 1:00 pm

Out: İnternetle ilgili yaşadığım problemden dolayı modemi bilgisayarcıya verdik. Bunun yanında bilgisayarımda virüs doluymuş bu yüzden format attılar. Ama şuan bilgisayarım klavyemi ve mouseumu algılamıyor. Bu yüzden arkadaşımın İphonundan başka çarem yok. Fakat iphone rp yazmaya uygun değil. Bilgisayarla ilgili problemim 2 saate düzelebilir veya 2 gün sürebilir. Bu nedenle isterseniz Yui bu turdan girsin rpye.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Seiichi Yui
Human
Human
Seiichi Yui


Mesaj Sayısı : 5
Kayıt tarihi : 05/03/10
Nerden : Karakura

Hollowlar mı? Benim bölgemde mi? Empty
MesajKonu: Geri: Hollowlar mı? Benim bölgemde mi?   Hollowlar mı? Benim bölgemde mi? I_icon_minitimePaz Mart 07, 2010 2:58 pm

Ahh ahh...Gecenin bir vaktinde bir kadının bu karanlık sokaklarda yürümesi ne kadar doğru olabilir?Bİlemiyorum ancak Karakura gibi bir yerde serseriler çok olmaz.Yinede azda sayılmazlar.Şimdi bir tanesi önüme atlayarak bana saldırsa hiçbirşey yapamam.Hatta kimse de yardım etmez diye düşünüyorum.Burası Karakura sonuçta.Yanında birisini öldürseler kimse dönüp bakmaz.Çünkü herkes kendi yaşamının derdinde...Çok yoruldum.Büyük bir markette kasiyerlik yapıyorum.Ekspress kasada...Bu yüzden çok fazla işim oluyor.Oturmama rağmen ayaklarım bile ağrıyor.Ellerimde birkaç poşetle evime dönmeye çalışıyorum.Ensemde bir soluk var gibi...Kalbim deli gibi çarpıyor.Ancak arkamı dönecek cesaretim yok.Yürümeye devam ediyorum.Arkama bakamam.Arkamı dönersem ne ile karşılaşacağımı bilmiyorum.Evime yaklaşmıştım.Ancak korkuma hakim olamıyordum.Kapıma geldiğimde beni öldürebilirdi.Birden hareket edemediğimi hissettim.Kollarım sanki devasa eller tarafından sıkılıyormuş gibiydi.Bağıramıyordum.Korkudan ölmek üzereydim.Yoksa hayal mi görüyorum?Bilemiyorum...Sadece...Sanırım...Ölüyorum.


Out:Kısa oldu gomennasai
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mozichi Tumoshi
Usta İnsan
Usta İnsan
Mozichi Tumoshi


Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 25/02/10

Hollowlar mı? Benim bölgemde mi? Empty
MesajKonu: Geri: Hollowlar mı? Benim bölgemde mi?   Hollowlar mı? Benim bölgemde mi? I_icon_minitimeSalı Mart 09, 2010 7:41 pm

"Kara ay izin ver bize.
Canavarların ruhunu sonsuz karanlığa hapsetmemize.
Öldüreceğiz hepsini birlikte.
Kalmadı ruhlarının bağışlayıcısı şehrimizde.
Tekrar affedin bizi yüce ruhlar.
Birazdan yok edeceğiz sizi.
İzin verin bize ve ödeyin verdiğiniz acıların bedelini!
Biz değiliz shinigamiler gibi.
Öldürdüğümüz ruhlar gitmez diğer dünyaya.
Sadece yok olurlar karanlığın eşliğinde
Ve asla bulamazlar telafi şansını.
Affedin bizi yüce ruhlar.
Günahlarımız ve yargımız için.
Başka şansımız yok bundan.
Sadece tek bir söz.
Elveda.
"

Derin mısralar yavaş yavaş döküldü Tumoshi'nin ağzından. Bunları söylemesine gerek yoktu aslında, sonuçta söyleyip söylememesi bir şey değiştirmiyecekti. Bu sözleri söylemek eskiden kalma bir alışkanlığıydı. Eski ustası, saygı değer bir shinigami, hollowları öldürmeden önce, bu sözleri söylemesini teğmin etmişti Tumoshi'ye. Bunun nedenini de defalarca açıklamıştı ustası; "Shinigamiler hollowları öldürdükleri zaman onları diğer dünyada gönderirler. Fakat quincyler ve insanlar öyle değildir. Onlar hollow ruhlarını tamamen yok ederler." Bunları hatırladıktan sonra, birazda olsa gerçek bir sırıtma yerleşti Tumoshi'nin yüzüne. Eski ustasını hatırlamak birazda olsun içinde ferah bir duygu uyandırmıştı. İçini çeke çeke, derin bir nefes aldı ve "Eminim öyledir moruk!" diye geçirdi içinden. Bunları düşünürken eski ustasınıda özlemiyor değildi. Ama artık kendiside bir ustaydı, yeteneğini diğer nesillere aktarma vakti kendisindeydi...

Serin rüzgarın ve karanlık gecenin eşliğinde, soğuk sake şişesini tutuyordu elinde. "Cehennem gibi bir şansı kaçırdığınız için üzülüyorum pezevenk ruhları!" diye bağırdı. Bu ses tüm şehirde yankılanmış gibiydi. Bir grup hollow acımasızca üzerine doğru geliyordu. Bu hollowların sayısı yüz yada ikiyüz olabilirdi, belki binlere bile çıkmış olabilirdi bu sayı. Fakat Tumoshi, göz kararı konularında hep kötü olmuştur. Bu yüzden yaptığı, tahmin tutmayacağı için, direk dalsada hiç bir şey fark etmezdi. Hollowların çığlıkları ve açlık dolu bağrışları kulaklarında yankılanıyordu. Yavaş hareketlerle yattığı yastıktan kalktı, üzerindeki tozları silkeledi ve gelen hollowlara gözlerini dikip bakmaya başladı. Bu sırada ağzından bir iki sözcük çıkıyordu "Enzio!!! Bir çuval incirin içine s*çtın seni pislik torbası!!! Bir kerede gönül rahatlığında gönderemeyecek miyim seni hollow avına?

Nefret ediyormuş gibi davrandığı fakat özde çok sevdiği öğrencisi Enzio'yu hollow avlaması için şehre göndermişti öğle saatlerinde. İlk gönderdiğinde hollowların sayısı 10 veya 20 arasında değişiyordu. Ne güzel ki Enzio'nun sınırları zorlayan reiatsusu, etrafında ki hollowların sayısını dört basamaklı güzel bir dereceye ulaştırmıştı. Öğrencisi günden güne güçleniyordu ve bu çok kolay fark edilen bir şeydi. Daha 1 yıl önce tekme ve yumruk atmaktan başka bir şey bilmeyen öğrencisi şimdi hollowların anasına, avradına düm düz gidiyordu. Bir iki saniye sonra, büyük hollow sürüsü içerisinde, öğrencisi Enzio'nun yüzü gözükmüştü. Bu sırada 2 tane hollowda Tumoshi'nin üzerine atlamıştı. Tumoshi hızla bacakları arasında yaklaşık 40 cm bıraktı, ellerini göğüs hizasına kaldırarak dövüş pozisyonunu aldı ve kendisine doğru atlayan hollowların birinin meskesine doğru sert bir tekme geçirdi. Geçirdiği tekme sonrasında hollow hiç fırlamayarak direk bir kum yığınına dönüşmüştü. Özel yeteneği bunun üzerine olmasada insan üstü bir gücü vardı Tumoshi'nin. Tekmesini attıktan sonra hızla formunu aldı ve güçlü bir yumrukla diğer hollowun maskesini patlattı...

Öğrencisi artık dahada net görünüyordu. Görünüşe göre öğrencisi Enzio'da gücünü aktif etmişti. Demir bir zırh oluşmuştu üzerinde. Bunun üzerine büyük bir hızla, gökten yere doğru düşüyordu. Bunun öğrencisine bir zarar vermeyeceğini biliyordu Tumoshi. Hatta bunu hollowlara saldırmak için yaptığına da emindi. İçinden saymaya başladı Tumoshi. Üç dediğinde Enzio büyük bir hızla beton zemine düşmüştü. Tumoshi bunun üzerine yüzündeki saçma sırıtmayı biraz daha büyüttü, elini tabanca şekline getirerek hollowlara doğru kaldırdı ve konuşmaya başladı "Pislik torbası Enzio. Sen niye benim öğrencimsin ki? Ben kasiyer olarak yetenekleri ve büyük göğüsleri olan bir bayan istemiştim. Ne yazık ki elimizde bir tek sen vardın. Öff pislik çok kötü ter kokuyorsun. İnşallah bu hollowlar seni gebertir! " Bunları çok ciddi gibi söylemişti Tumoshi, fakat Enzio'nun bunların şaka olduğunu algılayacağını biliyordu. Bu sözleri söylerken, etraftaki evlerin yakınlarında bir kız görür gibi olmuştu. Aynı zamanda bir hollowda oraya doğru gidiyordu. "Seni ölmeye bırakıyorum Enzio, benim şu kızın yanına gitmem lazım!" dedi ve kızın olduğu eve doğru koşmaya başladı Tumoshi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kiriwa Enzio
Human
Human
Kiriwa Enzio


Mesaj Sayısı : 4
Kayıt tarihi : 05/03/10
Nerden : Ankara/ Keçiören

Hollowlar mı? Benim bölgemde mi? Empty
MesajKonu: Geri: Hollowlar mı? Benim bölgemde mi?   Hollowlar mı? Benim bölgemde mi? I_icon_minitimePaz Mart 14, 2010 7:00 pm

Eğer imkanım olsaydı şansıma yapacağım tekşey tükürmek olmazdı. Ona işkence eder acı dolu çığlıklarını dinlerdim. Zaten niye bu kadar şanssızım anlamıyorum. Tanrı denen adam bana daha iyi bir usta veremez miydi yani? Yada daha iyi bir öğretici bulamaz mıydım? İyi sıfatı yanlış bir kullanım olur çünkü en iyi ve en güçlü insan şimdilik Tumoshi. Onun yerine öğrencisine daha bağlı bir öğretmen isterdim açıkçası. Hangi öğretmen öğrencisini yolda gördüğü bir kız için satar ki? İnanın bana bunu yapacak sadece bir kişi var. O da Mozichi Tumoshi. Kendisi benim ustam olur. Bana öğrettiği çok az şeyden sonra beni ölüme terk ederek bırakması beni deli ediyor. Ona sırf bulabileceğim en güçlü kişi olduğu için itaat ediyorum. Tabii ona kızgın değilim çünkü bana bildiğim herşeyi o öğretti. O olmasa şimdiye ölmüş veya tımarhaneye tıkılmıştım. Bu hollowları tek başıma halletmeme neden olan da oydu ama yaptığı iyilikler kötülüklerden çoktu. Birde bunu dışarıya yansıtsa...

Çelikten zırhım beni hem güçlü hem hızlı yapıyordu. Bu avantajları kullanmalıydım tabii nasıl olacağını tam bilmiyordum ama bir yolunu bulacaktım sonuçta. Zıplamamın oluşturduğu titreşim daha doğrusu sarsıntı ile dengelerini kaybeden hollowlar sallanmaya başlamıştı. Sersemlemiş halleri ile bile pek şirin durmuyorlardı ve bu görüntü kirliliğine yol açıyordu. gözlerim bu tip olaylara karşı hassas olduğu için direk saldırıya geçtim. Yumrularımın en büyük silahım olduğu benim ki gibi bir yetenek için çok açıktı. Sağ ve sol yumruklarım ile parçaladığım her hollow beni başarı ve yorgunluğa götürüyordu. Hala tekmelerimi kullanıyordum ama yumruk atmak daha etkili geliyordu. Rahatlıkla onlarca hollowu yok etsemde bu onlarım %10'u bile değildi. Tavşan gibi üreyen bu şeyler yakamı bırakmıyordu. Sanki bölünerek çoğalıyorlardı. Artık ciddileşme vakti gelmişti... Ne saçmalıyorum bende ciddiyet ne gezer. Benim kadar aylak ve sakin birinde ciddi olmasını beklemek bile zor iş en iyisi kendime başka bir deyim bulayım...

Çelikten yumruklarımı hollolara indirirken iskeletlerinin parçalandığını hissediyordum. Ama benim gücüm hepsine yetmeyecekti. Yardım bulmalıydım ve bana yardım edebilecek yalnızca bir kişi vardı. O kişi büyük ihtimalle bana yardım etmeyecekti ama yinede sormam gerekiyordu. Bunu biraz oyunculuk biraz da taklitle yapacaktım. O kişiye kendisini taklit edecektim. Hafif nefesler aldım. Ona baktım ve onun gibi bağırarak konuşmaya başladım; "Hey lanet olası usta! Kız peşinde koşacağına şehrini korusana! Bunu yapamayacak kadar kötü bir durumdaysan ve bunu yapamayacak kadar güçsüzsen haberim olsun! Çünkü güçsüzleştiğin an seni ilk öldürecek olan benim. Seni lanet yaratık!!!"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hollowlar mı? Benim bölgemde mi?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bleach Rpg :: Dünya :: Karakura Şehri-
Buraya geçin: